Türk Toraks Derneği’nin, düzenli çektirilen Akciğer grafileri hakkında yorumu şöyledir:
Ülkemizde uygulanan rutin sağlık taraması (Check up ) programlarının içeriğinde akciğer grafisi çekimine yer verilmesiyle ilgili tereddütler vardır. Bu konudaki bilimsel veriler şöyledir:
Ülkemizde radyasyon güvenliği yönetmelik ve tüzükleri ile mesleki ve toplumsal olarak izin verilen dozlar tanımlanmıştır. Bir akciğer grafisi ile alınan radyasyon dozu çok düşüktür. İzin verilen dozun çok altındadır. Günlük hayatta, farkında olmadan ortamdan aldığımız radyasyon miktarının 1-6 gününe karşılık gelmektedir (6 saatlik bir uçak yolculuğu bunun yaklaşık iki katı doz maruziyet yaratmaktadır). Bu konuda hastanın radyasyona maruz kaldığı yaş da önemlidir. Tüm kanser tipleri gibi tiroid kanseri için de çocukluk ve gelişme döneminde alınan radyasyon daha önemli olup bu yaş grubu için radyasyona maruziyeti azaltma mücadelesi verilmelidir. Rutin sağlık taraması programları genellikle 40-45 yaş sonrası için uygulanmaktadır ve erişkin yaş grubunda günlük hayatta farkında olmadan alınan dozlar (güneş, cep telefonları, elektronik cihazlar vb) düşünüldüğünde, bir akciğer grafisinin yol açtığı radyasyon maruziyeti ihmal edilebilecek ölçüde düşüktür.
Ancak akciğer grafisi ile tarama riskli (yoğun sigara içen) kişilerde bile kanserden ölümleri engellememektedir. O nedenle yakınması olmayanlarda ve özellikle genç kadınlarda kanser taraması yönünden akciğer grafisi çekilmesi gereksizdir. Öte yandan solunumsal yakınması olan kişide muayeneye çok katkı sağlamaktadır. Bu nedenle akciğer grafisinin sadece solunumsal yakınması olan hastalarda çekilmesi gereklidir.
Türk Toraks Derneği