Hekimlikte İş-Hasta Yoğunluğu Mazareti

yorgunhekimHekimlikte İş-Hasta Yoğunluğu Mazereti

Hekim olsun ya da olmasın tüm bireylerin  kendilerini direkt ya da indirekt ilgilendiren tüm hukuki ve idari düzenlemeleri bilmeleri gerekir.

Gerek hukuki gerek idari kapsamda karşılaşılabilecek sorunlarda ilgili düzenlemeleri bilmemek mazeret sayılmaz.

Vekalet Sözleşmesi

Vekalet sözleşmesi, tarafların icap ve kabulü ile kurulur.

Hekim bu durumda tekel konumunda olduğu için, derhal reddetmedikçe işi kabul etmiş sayılır.

Hastanın hekime tedavi için başvurması, tedavi iradesinin varlığı için yeterlidir.

Hekimlik Meslek Etiği Kuralları Madde 26

Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır.

Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır.

Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir.

Tıbbi Malpraktis

Tıbbi malpraktis genel olarak doktor hastane veya diğer tıbbi bakım sağlayanların özensizliğini anlatmak için kullanılır.

Tıbbi malpraktis tıbbi bakım sağlayanların kasıtlı ihmallerinin kanuni sorumluluğunu içerse de genelde tıbbi özensizlik ve ihmali ifade eder.

İhmal veya özensizlik ise yeterli bakımı sağlamada kişinin sorumluluğunu yerine getirmede eksikliğini ifade eder. Bu yüzden tıbbi ihmal veya özensizlik tıbbi bakım ve tedavide yeterli önemin verilmemesi olarak tanımlanabilir.

Tanı Kusurları

Tanı, “en doğru iyileştirme (tedavi) yolunu gösteren bir Tıbbi işlemdir”

Hekim tanı koyarken yalnız deneylerinin zenginliğini bilgisini değil, aynı zamanda kuvvetli bir usa vurma (muhakeme) bazen de mesleki sezgi yeteneğini kullanmak zorundadır.

Ancak tanı işleminin ne denli karmaşık ve zor evrelerden geçtiği değişik kaynaklardan alınan verilerin hata paylarının bulunduğu gözetildiğinde kesin ve doğru kanının sınırları olacağı kabul edilmelidir.

Hekimin bilgisi deneyimi, muhakeme gücü ve sezgi yeteneği kendisini tanı hatalarından her zaman koruyamaz. Bu nedenle karşılaştırmalı hukuk yargı kararlarında da kabul edildiği gibi, Hekimin tanı hatasından sorumlu olmayacağı kabul edilmelidir.

ANCAK

Bu kuraldan iki durumda ayrılma olanağı vardır;

Eksik araştırma

Durum ve koşulların gerektirdiği özen yükümlülüğü kusurları

·         Eksik Araştırma

Hekim tanı koymada araç olarak kullanacağı zorunlu olan tüm yöntem ve araçları tüketmek zorundadır.

Bunların eksik yapılması kusur olarak kabul edilmektedir.

Burada hata, tanı koymak için zorunlu araştırmaların hiç veya eksik yapılmasından kaynaklanmaktadır.

Bir hastalığın tanısı için gerekli olan fizik-biyolojik işlemler ve kimyasal tahlillerin veya diğer pozitif tanı verilerinin yapılmaması durumunda kusur ve sorumluluğun kabul edilmesi kaçınılmaz olabilir.

·         Özen Eksikliği

Hekimlerin tedavi kusurları yalnız norm haline gelmiş ve belli bir davranış buyuran tıp kurallarıyla sınırlı değildir; tedavi nedeni ile hastanın zarar görmemesi için durum ve koşulların gerektirdiği özen yükümlülüklerine uyma zorunlulukları da vardır.

Bütün bu bilgilerin ışığında  iş – hasta yoğunluğu, Tıbbi Malpraktis savunması olabilir mi?